Şimşek nasıl oluşur?

Şimşek nasıl oluyor sorusuna sizde; "iki bulut birbirine sürtünür ve elektrostatik yükle depolanır. Aşırı yüklenen farklı yüklü bulutlar çarpışınca şimşek oluşur." diyorsanız yanlış biliyorsunuz.

Evrendeki hiç bir bulut birbirine sürtünerek mega mertebesinde gerilimle yüklenmez, sürtünerek ne kadar elektrik yüklenirse yüklensin, hiçbir bulut birbirine çarpınca milyonlar mertebesinde akım üretmez. Bir şimşek çakması yaklaşık bir milisaniye sürüyor. Şimşek, kanalını  Güneş yüzey sıcaklığının 3 katı olan yaklaşık 28 bin Santigrat dereceye kadar ısıtabiliyor. Bu andaki elektrik akımı yaklaşık 200.000 Amper, sahip olduğu gerilim 100 Megavolt'tan fazladır. Düşme süresini 1ms alırsak, bu 2800 Kilowatt/saat güç demektir  (Atatürk Barajı kurulu gücü 2405 Megawattır). Hemde bu güç sadece 1 ms'de ortaya çıkıyor. Bu kadar güç nasıl oluşuyor. Peki gerçek ne? Gerçeği  öğrenmeden önce bilinen yanlışı (hadi yanlış demiyelim, eksik diyelim) ayrıntısıyla anlatalım;

Isınan hava yükselmeye başlıyor. Bu yükselen hava 2-3 km yukarılara ulaşınca içindeki hava buharlaşıyor (pamuk gibi görüntü ortaya çıkıyor). Hava akımlarıyla yükselmeye devam eden bulut, 20.000 metreye kadar tırmanabiliyor. Bu tırmanışı sırasında soğuk hava katmanlarına rastlıyor. Bu katmanda içindeki su buharı yoğunlaşarak buz kristallerine dönüşüyor. Buz kristalleri birbirine sürtünerek statik elektrik enerjisi açığa çıkıyor. Bulutların üst katmanı pozitif, alt katmanı negatif yüklü olarak birikiyor. Bulutun içindeki yük havayı iyonize ederek iyi iletken hale getiriyor. Farklı iki elektrik yüklü bulut birbirlerine yaklaştıklarında aralarındaki iyonize havada elektrik boşalması oluyor. Buna şimşek adını veriyoruz. Havanın iyonize olması yeterliyse yerden havaya doğru bir boşalma oluyor. Buna yıldırım diyoruz.

Şimdi gerçeği anlatalım;
Yeryüzünü çepeçevre saran Atmosfer; Troposfer, Stratosfer, Mezosfer, Termosfer, Ekzosfer ve İyonosfer şeklinde katmanlardan ibarettir. Evren'den ve Güneş'imizden gelen, sürekli olarak dünyamıza atomaltı parçacıklar yağmaktadır. Enerji yüklü bu atomaltı parçacıklar Atmosferin en üst katmanında bulunan Oksijen, Azot ve Hidrojen Atomlarının elektronlarını kopartmakta ve onları iyonize ederek pozitif elektrik yüklü iyonosfer tabakasını meydana getirmektedir. Yeryüzünden 500-800 km. yüksekte oluşan İyonosfer tabakasının sıcaklığı 1700 Santigrat dereceye kadar çıkmaktadır. Atmosfere giren göktaşlarını yakan bu sıcaklıktır. İyonosfer tabakası aynı zamanda bir kalkan oluşturarak Dünya ısısını belli seviyelerde tutar, Radyo dalgaları için yansıtıcı-ayna görevi yapar ve televizyon, radyo ve telefon haberleşmesini mümkün kılar. Evren'den ve Güneş'imizden gelen enerji yüklü atom altı parçacıkların enerjisiyle devamlı yüklenen iyonosfer tabakası, Bu enerjileri, yeryüzü ile İyonosfer tabakası arasında kalan boşluğa,  şimşek ve yıldırımlar şeklinde durmaksızın boşaltmaktadır. Özellikle Gama parçacıklarının enerjisi çok yüksek olduğundan, çarpışmayla enerjisini kaybetmeden İyonosferi de geçerek Troposfere kadar ulaşabilmektedir. Buradaki yağmur bulutlarına kadar ulaşan parçacıklar, bulut içindeki su moleküllerine ve buz kristallerine çarparak ondan elektron koparabilmektedir. Yağmur bulutları çok yoğun su molekülü ve buz kristali içerdiği için bulut içinde çok kısa sürede inanılmaz bir yük birikimi oluşmaktadır. Bu arada yukarıdaki teoriyi de kabul edelim, yani buz kristalleri de birbirine sürtünerek statik elektrik enerjisi açığa çıkarsın (ancak, asıl yük birikimini atomaltı parçacıkların kopardıkları oluşturur). Bu elektrik yüklü bulutlar birbirlerine yaklaştıklarında aralarında yük deşarjı oluşur ve yukarıda bahsettiğimiz inanılmaz enerji ve elektrik gücü ortaya çıkar.